Kadın Sünneti Nedir?

Kadın Sünneti Nedir?

Sünnet edilen kadınlar anlatıyor.








Mali'de kadın Sünneti




Endonezya'da Kadın Sünneti



Mısır'da Kadın Sünneti



Somali'de Kadın Sünneti



Malezya'da Kadın Sünneti 


Kadın Sünneti Tartışması



Kızların Sünnet Düğünü




Sierra Leone'de Kadın Sünneti


Türkiye'de belediye başkanları insanların oylarını alabilmek için toplu sünnet organizasyonları yaparlar. Aynısı Sierra Leone'de kız çocukları için yapıldığını biliyor musunuz? Türkiye'den farkı yok.

Kız sünneti seçim kazandırıyor. Politikacılar neredeyse her yerleşim yerinde kampanyalar yapıyor. Başkanın karısı kocasının oy kazanması için 1500 kızı sünnet ettirdi. Gelenek, sünnetçi kadınlara da gelir getiriyor.

Sünnet bir oy toplama aracı olarak görülüyor

Sierra Leone’deki politikacılar sünnet gibi konuların konuşulması gerektiğini düşünmüyorlar, çünkü bunu oy kazanmak için kullanabiliyorlar. 2002’deki seçimlerin tek adayı Zainab Bangura, seçimlerdeki başarısızlığını, kendisinin sünnete karşı olduğu şeklinde çıkarılan dedikodulara bağlıyor. Sünnet olmamış bir kadının seçim kazanması mümkün değil, çünkü iç bölgelerden oy alamaz. Birleşmiş Milletler Çocuk Örgütü’nün (UNICEF) tahminlerine göre Sierra Leone’deki kadınların yüzde 90’ı sünnet edilmiş. Diğer her yerde  sünnet olmamış kadınlar, evlenmeye veya toplumda herhangi bir önderlik görevi üstlenmeye yatkın olmayan “çocuklar” olarak görülüyorlar.

Sierra Leone’nin 1988’de kadınlara karşı ayrımcılığı yasaklayan CEDAW anlaşmasını imzalamasına rağmen, hükümet tarafından kız sünnetini yasaklayan herhangi bir kanun geçirilmiş değil.

Aslında Cinsiyet ve Çocukları Koruma Bakanı  Shirley Yeama Gbujama, böyle bir kanunun öncelikleri olmadığını belirtiyor. “Ancak kadınlar isterlerse birşeyler yaparız”
Gbujama dokuz yıl önce dışişleri bakanı iken, iki gazetenin uygulamayı suçlayan yazılarına karşı, sünnete açıkça destek veren konuşmalar yapmıştı.

FREETOWN, 17 Mart 2005 (IRIN)
Başkanın karısı kocasına oy kazanmak için 1500 kızı sünnet ettirdiğinde, sıradan insanları ve hükümeti kadın cinsel sakatlamasının (KCS) kötü bir fikir olduğuna inandırmakta zorluk çekeceğinizi biliyorsunuz. Ve şu anda “Sosyal Kalkınma, Cinsiyet ve Kadın İşleri”nden sorumlu bakan, kız sünneti hakkında konuşanları “ağızlarını dikmekle” tehdit edince, gerçekten yokuş yukarı bir mücadelenin içinde olduğunuzu anlıyorsunuz. Ama bütün bunlar, Sierra Leone’li kadın bir jinekolog olan Olayinka Koso-Thomas’ı 30 yıldır aldığı tehditlere ve kliniğini basan kızgın ptotestoculara rağmen, uygulamaya karşı 30 yıldan fazla bir süredir mücadele etmekten alıkoyamadı.

Sünnet oranı artıyor olabilir

Bu gelenekler her ne kadar zayıflıyor ise de, Zainab Bangura’ya göre kız sünneti ile simgeleştirilen geleneksek değerler, yaşamları en son savaş ile altüst olan yığınlar için önemli bir yer tutuyor.
“Sierra Leone modern toplumların çok gerisinde geleneksel bir yer,” diye belirtiyor “Okuryazarlık oranı çok düşük, ve devlet çökmüş durumda. İnsanlar buna geleneksel değerlere dönerek cevap veriyor.” Bazılarına göre, on yıl süren iç çatışmalardan sonra hayat normale dönerken sünnet oranı artıyor olabilir.

“Savaş inisiasyona zarar verdi, bu normale dönüşü işaret ediyor,” diye yorumluyor Sierra Leone hükümeti adına bir soyal araştırma yapan Paul Richards.
“Genç insanların inisiasyonu kaynak gerektiriyor –  savaş sırasında insanlar dağınıktı ve gerekli parayı bulamadılar.” Ona göre pek çok topluluk şu anda bu açığı kapatıyor.

400 sünnetçiyi bıçaklarını bırakmaya ikna etmiş olsa da, bu sadece okyanusta bir damla gibiydi, ve köy yaşlılarının geleneği sürdürmek için hala ekonomik nedenleri vardı.

“Yaptığımız her sünnet için köy reisine 70,000 leones (US $25) öderiz” diyor Rothana köyünden bir sünnetçi olan  Nandewa Bangura.
Gelenek, sünnetçi kadınlara da gelir getiriyor. AIM’den Turay, değişimin ülke çapında, ancak hükümet sünnetin zararlı olduğuna karar verdiği zaman olabileceğine inanıyor.

Kaynak: http://sunnetbilgi.com/121-2/



Kadın sünnetinin yapıldığı ülkeler mavi renkle gösterilmiştir.



Kadın Sünnetinin Erkek Sünnetinden Farkı Yoktur

Erkek ve kadınların jenital sakatlamaları, yazılı tarihin erken zamanlarından günümüze kadar gelen ve pek çok kültür tarafından paylaşılan bir uygulamadır. Korkunç derecede acı verici bu gelenekler, çeşitli nedenlerle çocuklar ve ergenler üzerinde uygulanmıştır. Dini inançlar ve toplumsal gelenekler, özellikle de "geçiş törenleri", erkek ve kadın sünnetinin tarihin eski zamanlarından beri başta gelen nedeni olagelmiştir.

Sünnet edilen yeni doğan bebeğin yaşadığı insan ıstırabına ve acısına karşı bu aldırmazlık, tıp uzmanlığına özgü değildir. Erkek ve kadın jenital kesmelerinin yaşandığı kültürler başta olmak üzere diğer pek çok toplumda da mevcuttur.

Erkek ve Kadın sünneti, büyük benzerlikler gösteriyor. Hem erkek, hem de kadın sünnetinde, birbirinin analoğu olan penis ve klitorise müdahale yapılıyor. Erkek sünneti, adam olmanın şartı, kadın sünneti, kadın olmanın şartı olarak kabul ediliyor. Sünnetsiz olmak, hem kadın hem erkeğin evlenmesinin önünde engel olarak görülüyor. Kadın sünneti, kadını daha iffetli yapıyor, bir erkek çocuğunu, daha erkek yapıyor. Genital çok miktarda kılcal damar ve sinir uçları içerdiği için, ikisi de çok ağrılı, ikisinde de enfeksiyon, kan kaybı, cinsel organda kalıcı hasar gibi komplikasyonlar görülebiliyor. Erkek sünneti, kadın sünnetinden daha masum bir işlem değil.

Kadın sünneti, kadının seksten alacağı zevki azaltmak için yapılıyor. Erkek sünneti aynı sebepten dolayı yapılıyor.






Afrika’da milyonlarca kız çocuğunun sünnet edildiği haberlerini okuduğunuzda nasıl dehşete düştüğünüzü hatırlayın. Japonlar ise, hem erkek hem de kadın sünneti konusunda aynı dehşete düşebiliyorlar.

Yaşadıkları acıları kendi çocuklarına da “gelenek” adına yaşatmak isteyen kadınlar, sünneti özellikle 7 yaş üzeri ve ergenlik çağındaki kız çocuklarına, bir şölen gibi sunarlar. Kadın sünneti, büyümenin ve kadınlığa atılan adımın gereği olarak tanıtılır. Hediyeler, elbiseler, eğlenceler vaad edilir. “Az” çığlık atan kızlar herkesin beğenisini ve takdirini alırken, çok çığlık atan kızlar hem acıları hem de utançlarıyla başbaşa bırakılır ama sonuçta sünnetli kızların genel olarak çevrelerinde statüleri yükselir, evlenmeleri garanti altına alınır ve maalesef hayatları boyunca sürecek sağlık sorunlarıda böylece başlar.

Sünnetçi dışında, kız çocuğunun etrafına toplanan kadınlardan bazıları kız çocuğunun kollarını, bacaklarını sıkıca tutar, bazıları kıpırdamaması için omuzlarından bastırır. Dilini yutmasını veya ısırmasını engellemek için kızın ağzına bir bez veya sopa yerleştirilir; diğer kadınlar tarafından da çığlıkları bastırmak için def çalınıp yüksek sesle şarkılar söylenir ve bir yandan da iyi dilekler iletilir.

Kadın Sünnetinin Yapıldığı Ülkeler Ürdün, Filistin, Umman, Yemen, Birleşik Arap Emirliği, Arabistan, Irak, İran, Malezya, Endonezya, Somali, Sudan, Mısır, Nijer ...

Sünnet iki taraf içinde zevki büyük ölçüde azaltıyor. Her iki cinste de sünnet edilenlerin çoğu çocuklar. Her iki cinsin sünnetinde de, sağlıklı ve duyarlı bir vücut parçası, itiraz etme, kendini savunma, ya da onay verme şansı olmayan bir çocuktan kesilip alınıyor. Her iki olayda da, çocuğun cinsel güdüleri üzerinde kendi kontrolunu sağlayan toplumdur. Sünnet erkeklerde preputium, kadınlarda klitoris kesme şeklinde günümüze kadar devam etmiştir.





Malezya'da kızını sünnet ettirmek için hastanede sıra bekleyen anne. Peki bu anne neden kızını sünnet ettirmek istiyor? İnsanlar sünnetin sağlığa yararlarıyla kandırılmışlar.






1 - Sunna: Kadın üstderisinin (prepusunun) kesilmesi.

Rathmann clamp bu aletin geliştirilme amacı klitorisi örten deriyi pratik bir şekilde kolayca keserek klitorisi açığa çıkarmaktır. Klitorisin kesilmediği uygulama. Yalnızca klitorisin üzerini örten deri parçasının kesilerek klitoris başının açığa çıkarıldığı uygulamadır. Tıpkı "erkek sünneti" ndeki gibidir. Klitoris asla kesilmez, üzerini örten deri kesilerek kaldırılır.

Rathmann clamp kadın sünnet aletinin yandan görünüşü.

 


2 - Klitoridektomi: Sadece üst derinin değil, klitorisin de kesilmesi.

Kadın sünnetine firavun ya da peygamber sünneti de deniyor. Klitorisin kesildiği "Firavun Sünneti'nin" kökeni Antik Mısır'dır. Arkeolog Shandal 1963'teki çalışmasında çok sayıda "Firavun Sünneti" uygulanmış kadın mumyası bulmuştur. Bu işlem Antik Mısır'da sınıf farkını vurgulamak için yapılırdı. Shandal M.Ö. 5.yy. da bu işlemin Afrika'ya Antik Mısır'dan yayıldığını bildirir. Bulunan mumyaların bir kısmında cinsel organ tamamen kesilip dikilerek köreltilmiş (infibulasyon) büyük çoğunluğun ise klitorisleri kesilmiştir.

3 - İnfibulasyon:

Klitoris ve iç dudakların kesilmesi ve daha sonra cinsel ilişkiyi önlemek için vajinanın kapanacak kadar dikilmesi. Bu dikiş kadın evlendikten sonra kesiliyor. Böylece erkek bakire bir kadın yani “kullanılmamış mal” aldığından emin oluyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder