Dinler Açısından Sünnet

İslam, Hristiyanlık ve Musevilik açısından sünnet

Musevilik

İsrail'de bebeklerini sünnet ettirmeyen Yahudi ailelerin sayısı sünnet sağlığa zararlı olduğu için artmaktadır.  

Musevilikte sünnet gerekli değildir. Musevi anneden doğmak yeterlidir.

Dr. Mark Reiss ise 69 yaşında emekli bir Yahudi doktor. Muhafazakâr bir sinagogun aktif üyesi.
İşte söyledikleri:
"Yahudi olmak için sünnet olmak zorunda değilsiniz, tıpkı Yahudi olmak için tüm diğer dini kurallara itaat etmenin zorunlu olmadığı gibi. Yahudilikte eğer anneniz Yahudi ise siz de Yahudi’siniz. Hepsi bu. Yüreğinizi ve içgüdülerinizi dinleyin. Erkek evlatlarınızın beden bütünlüğüne zarar vermeyin! Genç bir doktor olarak sayısız sünnet yaptım. Çoğu doktor ve çoğu Yahudi gibi sünneti sorgulamadım bile. Üstderinin bebek penisinin ucunu korumada ve yetişkinlikte cinsel fonksiyonda çok önemli rolü olduğunu öğrendim. Yeni doğan bebeğin acıyı yetişkinlerden çok daha fazla hissettiğine, çoğu bebeğin sünnet esnasında travmatik şoka girdiği için ağlamayı kestiğine şahit oldum."



SÜNNETÇİ PENİS DERİSİNİN YAKLAŞIK 1/3 'ÜNÜ KESER VE KALDIRIR. Doğal haliyle, üst-deri içinde korona, göz gibi nemli bir iç organ olarak korunur. Bebeklik döneminde, üst-deri organa yapışıktır ve organı korur. Üst-derisi olmayan bir organ enfeksiyonlara maruz kalır.

Sünnet yarasının iyileşmesi üçüncü derece bir yanığın iyileşme önemine ve risklerine benzer.

Sünnet derisi (Üst-deri) kaldırılması sonrasında, cinsel ilişkilerin psikolojisi değişir. Üst-deri ile cinsel ilişki daha nazik, daha hassas ve daha tatmin edicidir.



ÜST-DERİ ÖNEMLİDİR VE ÇEŞİTLİ FONKSİYONLARI VARDIR. Sünnet derisinin kesim riskleri ve komplikasyonları vardır. Sorunların bir kısmı sadece ergenlik çağında ortaya çıkar. Bazı insanlar hasar gördüğünün farkında değildir ve normal olduğunu düşünmektedir.

SÜNNET ÖNEMLİ ÖLÇÜDE PENİSİN DUYARLILIĞINI AZALTIR.




Dr. Goldman, Sünnet: Gizli Travma kitabında sünnetin yarattığı travmanın PTSD (post-travmatik stres bozukluğu) ile örtüştüğünü, kişide uzun vadeli öfke, utanç, kendine güvensizlik, mağduriyet hissi, korku, yas, ilişkilerde bozukluk, yakınlık kurmaktan kaçınma, duygularını ifade edememe gibi etkilere yol açabildiğini anlatmıştır.

Dr. Goldman , Sünnet: Gizli Travma (1997) kitabı ve Sünnetin Psikolojik Sonuçları (1999) adlı makalesi ile erkek sünnetinin psikolojik sonuçları üzerinde geniş çalışmalar yapmıştır. Çocukların sünnetle yaşadıkları acıyı, çaresiz oldukları ve kendilerini savunamadıkları için doktorların görmezden geldiğini iddia etmiştir. Anatomi çalışmaları, sinir hücrelerindeki kimyasal değişiklikler ve bebeklerin davranışları konusundaki çalışmalar, bebeklerin acıyı yetişkinlerden daha fazla hissettiklerini kanıtlamıştır. Amerikan Pediatri Akademisinden diğer araştırmacılar Goldman'ın çalışması ile fikirbirliğine vardılar. Bu araştırmacılar yaptıkları çalışmalarda sünnetli çocuğun annesine karşı tavrının değiştiğini, uyku düzeninin bozulduğunu, ve acı verici etkilere karşı aşırı şekilde tepki göstermeye başladığını tespit ettiler.

Yahudi anne Miriam Pollack:
"Anneler, bu terör karşısında yüzleri solmuş, bebeklerinin yürek paralayan çığlıklarını dinlerken kendilerine her zaman aşırı tepki gösterdikleri söylenmiştir. Annenin içgüdüsel olarak yaşadığı terör önemsizmiş gibi gösterilir ve bebeğinin travması gözardı edilir."

İsrail'de giderek daha çok anne-baba sünnete karşı çıkıyor, bebeğin rızası alınmadığından dolayı çocuk istismarına girdiğini düşünüyor. Televizyonlarda sünnetin sağlığa zararlı olduğu anlatılıyor.



Musa ibn Meymun (Musevî filozof, hahambaşı, yasa koyucu, Talmud bilgini):
"Tanrı nasıl olur da doğadaki canlılar dışarıdan düzeltmeyi gerektirecek kadar "yanlış yaratılmış" olabilir, hele bu özellikle üstderi gibi işlevi açık seçik belli olan bir yapı ise?..."

İlk Brit Shalom töreni 1970 civarında, Haham Sherwin Wine tarafından yapılmıştır. Bu tören Brit Milah'nın (sünnet anlaşması) yerini alır. Brit Shalom töreninde bebeklerin ayaklarına su dökülür.

Günümüzde 139 haham Brit Shalom'a geçmiştir.


 



“Brit Milah’ın Vazgeçilişi” – İsrail Tel Aviv’de düzenlenen bir bebek fuarında Kahal Sergisi.



Çocuk Hakları İçin Hemşireler adındaki örgütün kurucusu Yahudi asıllı bir hemşire olan Betty Katz Sperlich şöyle demiştir: “ Yahudi olmayanlar tarafından anti-semist olarak adlandırıldım. Ama bir Yahudi olarak nasıl olur da sünnete karşı tavır almazdım? Yahudi bebeklere bir kötülük yapmış olurdum"

MS 70 yılında kurban adeti Tapınağın yıkılmasından sonra sona erdi.
Tevrat Yas.16: 3 Kurban etiyle birlikte mayalı ekmek yemeyeceksiniz.
Tevrat Yar.17: 24 İbrahim sünnet olduğunda doksan dokuz yaşındaydı.

1842'de Frankfurt'ta bir grup Yahudi asıllı, sünnetin bastırılmasını ve yerine kızlar ve erkekler için kan içermeyen eşitlikçi bir törenin konması için protesto yaptılar. 1866'da, 66 Viyanalı Yahudi doktor sünnet uygulamasına karşı bir dilekçe yazdılar.

Haham Nathan Segal : " Sünnetin büyük bir hata olduğuna inanıyorum. Biz uzun zamandır tapınakta hayvan kurban etmiyoruz. Çocuklarıda sünnet etmemeliyiz."

Haham Steven Blane: "Beyin cerrahlarıyla konuştum. Bebeklerin çok büyük acılar çektiğini biliyorum. Bizim inancımız sevinç ve mutluluk verici olmalı. Acı verici olmamalı." 

Haham Abraham Geiger: " Sünneti inanç olarak kabul edemem. Olması gerektiği gibi kurban fikri aramızdan yok oldu. Acımasız bir eylem olarak sünnetinde devam etmemesi gerekli."

Musevi bir araştırmacı olan Goodman, çoğu Musevi’nin inandığının aksine, sünnetin Musevi kimliğinin temeli olmadığını öne sürmüştür. Artık Yahudilikte sünnet inancının değişmesi gerektiğini vurgulamıştır. Goodman sünneti “çocuklara uygulanan şiddetin bir formu” olarak tarif etmiş ve sünnet olmayan çocukları “tam Musevi erkek çocukları” olarak tanımlamıştır.

Dünyadaki Yahudi erkeklerin yüzbinlercesi sünnet olmaz. Çoğu Doğu Avrupa ve Güney Amerika Yahudileri sünnet olmaz ve pek çok Batı Avrupalı Yahudiler sünneti barbarlık olarak görürmeye başladılar ve sünnet geleneğini bırakıyorlar. İsrail ve Amerika'da bebeklerini sünnet ettirmeyen Yahudi ailelerin sayısı artmaktadır.














Hristiyanlık

Thomas İncili (Gnostik İncil)
Havariler sorar sünnet yararlı mıdır, değil midir?
Hz. İsa: "Sünnet yararlı olsaydı o zaman yaratıcımız insanları annelerinin karnından sünnetli çıkarırdı..."

Filipililer 3. Bölüm (Yeni Ahit)
Kötülük yapan o adamlardan, o köpeklerden sakının; o sünnet bağnazlarından sakının!

Galatyalılar 5. Bölüm (Yeni Ahit)
Mesih bizi özgürlük için özgür kıldı. Bunun için dayanın. Bir daha kölelik boyunduruğunu takınmayın. Bakın, ben Havari Pavlus size şunu söylüyorum, sünnet olursanız Mesih'in size hiç yararı olmaz.

Hristiyanlıkta Sünnet Yoktur.

Batı ülkelerinin sünnet geleneği yoktur. Antik çağlarda, Yunan ve Roma İmparatorluklarının genişlemesi, Batılıları ilk defa bazıları çocuklarını sünnet ve diğer yöntemlerle sakatlayan Ortadoğulular ile karşı karşıya getirdi. Çocuklarını korumak için Yunan ve Romalılar sünneti yasaklayan kanunlar çıkardılar. Katolik Kilisesi benzer kanunlar çıkardı. Batının sünnete geleneksel tepkisi yüz çevirme ve küçümsemedir.









Avrupalılar için çocuklarının penisinin bir kısmını kesmek, kendi kulaklarından bir parça kesmek kadar anlamsız olurdu. Avrupalılar çocuğun, cinsel organlarına sağlam olarak sahip olma hakkına saygı gösterirler .




İslam

Kuran-ı Kerim'de sünnet yoktur.

Tin Suresi 4 - Biz, gerçekten insanı en güzel bir biçimde yarattık. 
Mülk Suresi 3 - Rahmân’ın yaratışında hiçbir uyumsuzluk göremezsin. Bir kere daha bak! Hiçbir çatlak (ve düzensizlik) görüyor musun?



Müslümanlar, çocuklarını sünnet eden grupların en büyüğüdür. Bu yanlışın düzeltilmesini istiyorsak Müslümanların bunu neden yaptıklarını bilmeliyiz. Müslümanlara çocuklarını neden sünnet ettiklerini soracak olursanız, size ilk gösterecekleri neden "din" olacaktır. Mesela müslüman Mısırlılara kadın sünneti konusunu açtığınızda ve bunu neden yaptıklarını sorduğunuzda size ilk gösterecekleri neden "din" olacaktır.

İslam'a sünnet geleneği 9. yüzyılda hadislerle girmiştir. Günümüzde 30 islam ülkesinde kız çocukları 50 den fazla islam ülkesinde erkek çocukları sünnet vahşetine maruz kalmaktadır.

Mısırlı bir akademisyen Dr. Seham Abd el Salam:
"1972 yılında yeni mezun olmuş ve El Demerdaş Üniversite Hastanesi’ne atanmıştım. Bir gün cerrahi klinikten biri, bizi erkek sünneti konusunda eğitmek için mesaiye kalmamızı istedi. Sünnet edilecek
olan bir aylık sağlıklı bir erkek bebekti. Bebeğe anestezi verilmedi, o da doğal olarak sünnet sırasında çığlıklar attı. Derin nefes ve solgun bir yüz gibi şok belirtilerini görebiliyordum. Bu tecrübeden sonra sünnet hakkında öğrendiğim her şeyden şüphe etmeye başladım. O sıralarda üstderinin yapısı ve görevleri hakkında bilgili olmamama rağmen çocuğun yüzündeki derin şok belirtileri, beni sünnetin vahşi bir kasaplıktan başka bir şey olmadığına ikna etmişti. Sağlıklı bir çocuk üzerinde operasyon yapmanın herhangi bir sebebi yoktu, özellikle de şok içeriyor ise. O günden itibaren kadın ve erkek sünnetini karşılaştırmaya başladım, bana göre bir fark yoktu. Hiçbir zaman erkek sünneti yapmamaya karar verdim.Acil serviste bir doktor olarak, sünnet edildikten sonra cerrahi şok geçiren ya da aşırı kanamalı pek çok erkek çocuğu kabul ettim; bunlar da benim kanaatimi güçlendirdi."

Dr. Nawal El Sa'adawi, Mısır basınında erkek ve kadın sünneti ile ilgili pek çok makale yazmıştır. 1995 Ekim'inde yayımladığı ilk makale, 1954'te tıp okulundan yeni mezun olduğunda, her iki cins üzerinde bu operasyonu yapmayı reddetmesi ile ilgilidir. Teşrih bıçağının, vücudun sağlıklı bir dokusunu kesmek için kullanılmaması gerektiği konusunda kendinden emindir. Doktorlar tarafından "önleyici cerrahi" diye bahsedilerek yapılan, ancak daha sonra araştırmalarla zararlı olduğu anlaşılan appendektomi, tonsillektomi, adenoidektomi gibi operasyonlardan bahseder. Sünnetin zararlı olduğunu gösteren bazı modern çalışmalardan söz eder. Ayrıca, konu ile ilgili Avrupa ve ABD'de yapılan konferanslara değinir. Ona göre sünnet, kölelik ve insan kurban etme törenlerinin bir kalıntısıdır. Bundan başka Dr. Sa'adawi, prepusun yararlı işlevlerini açıklamış, ve her iki cinste de sünnetin sakıncalarından bahsetmiştir.

Dr. El Saadawi de "Rosal Youssef" dergisinde 1999'da, bebeğinin vücut bütünlüğünü korumaya çalışan, ancak sünnet konusunda ısrarlı olan ailesine ve doktora karşı nasıl savunma yapabileceğini bilemeyen genç bir anneye cevap olarak bir makale yayımlamıştır. Anne, Dr. Saadawi'ye konu hakkında bazı bilgiler yayınlamasını rica etmiştir. Dr. Saadawi, sünnetin tarihi ve kültürel boyutu hakkındaki ilk makalesini yayınladıktan sonra, dergi onun ikinci yazısını geri çevirir. Ne var ki Dr Saadawi, prepusun duyarlılığı, bağışıklık sistemindeki görevi, ve onu çıkarmanın zararları hakkında kısa bir bilgi sunmuştur. Daha sonra psikolojik problemleri ve çocuğun karşı karşıya olduğu travmatik tecrübeyi anlatmış, ve anestezi altında yapılsa bile, lokal anestezinin beş tabaka deri altına işleyemeyeceğini, genel anestezinin de tehlikeli olduğunu söylemiştir. Ayrıca, sünnetin erkeklerdeki cinsel sorunlara, ve başta kadınlara karşı olmak üzere şiddete neden olduğunu söylemiştir.

Yazar Mohammed Afifi, Sünnetin Şaşırtıcı Rehberi (1997) adlı makalesinde, sünnetten ölenlerin, kanserden ölenlerden çok daha fazla olduğunu söylemiştir. "Neden çok yaygın olan göğüs kanserini önlemek için yeni doğan kız çocuklarının memeleri sekizinci günde alınmaz?!" diye tepkisini ortaya koymuştur. Afifi, uzay çağında sünnette ısrar etmenin akıldışı olduğu sonucuna varmıştır.

Edip Yüksel: "Sünnet denilen merasimle çocukların cinsel organlarını kesenler hem çocuklara acı çektirmekte ve hem de insanın yaratılışında Tanrı’nın hata yaptığını ima etmektedirler. Sünnetçiler Tanrı’ya karşı meydan okur. Çocuklara karşı işlenen bu suç artık tarihe gömülmeli."

Kaan Goktaş ("Oldu da Bitti Maaşallah" kitabının yazarı) : "İnsanın, Allah tarafından yaratıldığına inanıyorsak sünneti kabul ederek onun yarattığına karşı çıkıyorsunuz. Eğer evrimsel açıdan bakıyorsak da insan en mükemmele doğru evrimleştiği için sünnet derisi milyarlarca yıldır insanın doğal ve yaşayan canlı bir parçasıdır. Kur’an, açıkça “İnsanı en mükemmel şekilde yarattım. Benim yarattığımın üzerinde değişiklik olmaz” diyor."




İhsan Eliaçık: “Sünnet dini bir görev değildir. Bir Ortadoğu örfü ve kültürüdür. Sünnet ataerkil kültürün örfüdür. Sünnet olan çocuklar ne oluyor? Kral elbisesi giydiriliyor. Taç takılıyor.Erkekliğe adım attı deniliyor. Bizim kültürümüzü böyle değil mi? Eline bir asa veriliyor. Taç takılıyor.Beyaz elbiseler giydiriliyor. Erkekliğe adım atıyor. Ne oluyor? Sünnet oluyor. Bununla erkekliğe adım atmış oluyor. Annesi, “bizim oğulumuz büyüyünce padişah olacak” diyor.Sonrada “kocam beni dövüyor” diye şikayet ediyor. Bu ataerkil kültürü kim aşılıyor topluma? Kadınlar aşılıyor. “Erkekliğe adım attı, sünnet oldu” dersen oda seni döver tabi.Kendi elinle yaptığını, kendi elinle belasını bulursun. Bu toplum böyle bir toplum.Bunun dinle alakası yok. Sünnet olmanın dinle alakası yok. “Sünnet olmayanlar müslüman olmaz” diye bir şey yok. “Sünnet olmayanla evlenilmez” diyede bir şey yok. Sünnet müslümanlığın şartı değildir.Bunu şart koşanlar dinin ne olduğunu bilmeyenlerdir. Bu nasıl hak din? Girerken altan, çıkarken üsten kesiyorlar. Şu dine bak. Şu sunulan dine bak. Allah’ın dinide böyle bir şey yok. Kuran’da böyle bir şey yok.”


Dr. Haydar Dümen:
"Sünnet bütünüyle olumsuz bir eylemdir. Baştan sona yanlış. Çünkü, adı ister Tanrı, ister doğa olsun, evrenin süreçleri içinde bedenimizde ne bir hücremiz fazla, ne eksiktir. Bu yüzden doğa ya da Tanrı hatalı imalat yaratmaz. "

Ord. Prof Dr. Cemil Topuzlu (Cerrah): 
 "Herkes kendi dininde serbesttir. Ancak kendisini müdafaadan aciz ve hiçbir şeyden haberi olmayan birtakım küçük çocukları yakalayıp aldatarak mühim bir uzvundan mahrum bırakmak ve bazen de sakat bırakıp günlerce, aylarca ıstıraplara ve ölüm tehlikelerine bile maruz bırakmak doğru mudur? On sekiz yaşını geçtikten sonra arzu eden bir erkek sünnet edilmesini isteyebilir; ve sünnet olsun buna hiçbir itirazım yok. Ancak masum çocuklara ıstırap çektirmemeli. On sekiz yaşına kadar hiçbir çocuğa sünnet yapılmasına müsaade edilmemeli."



Sünnete Karşı Olan Müslümanlar

http://www.quranicpath.com/misconceptions/sunnet.html
https://www.facebook.com/ErkekSunneti/
https://www.facebook.com/muslimsagainstcirc/
https://www.facebook.com/IntactIslam/

Sünnete Karşı Olan Hristiyanlar

https://www.littleimages.org/
http://www.catholicsagainstcircumcision.org/
https://www.facebook.com/IntactChristianity/
https://www.facebook.com/WHOLECHRISTIAN/

Sünnete Karşı Olan Museviler

http://www.kahal.org/
http://www.gonnen.org/
http://jewishcircumcision.org/
http://www.beyondthebris.com/p/buy-celebrating-brit-shalom.html
http://www.britshalom.info/
http://www.jewsagainstcircumcision.org/brisshalom.htm

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder